Yedi adımlı bir rehber olarak nitelendirmek mümkün Kişisel Gelişim Çılgınlığında Kendiniz Kalabilmek isimli çalışmayı.
Bir ‘bombardıman’ altında olduğumuzu bir süre önce fark ettik aslında! Örneğin, Enformasyon Bombası adını vermişti kitabına Paul Virilio. Hatta daha eski tarihli bir kitabına da Hız ve Politika başlığını atmıştı. “Hep hızlı, daha hızlı, en hızlı,” şeklinde özetlenebilecek ‘çılgınlığı’ sorguluyordu. Svend Brinkmann da, “Bugün birçoğumuz her şeyin giderek daha hızlı aktığını hissediyor. Hayatın temposu sürekli artıyor gibi. Kendimizi aralıksız olarak yeni teknolojiler, kurumsal yeniden yapılanmalar ve gıda, moda ve mucizevi tedavilerde gelip geçici trendler bombardımanı altında buluyoruz. Akıllı telefonumuzu satın aldığımız an, son uygulamaları çalıştırabilmek için bir üst modele geçmemiz gerekiyor,” cümleleriyle başlıyor kitabına. Değişmeyen tek şeyin bitimsiz değişim olduğu bu devir için Zygmunt Bauman’ın ortaya attığı ‘akışkan modernite’ benzetmesini de hatırlatıyor. Ve bütün bu pencereden bakarak sorguladığı ise, ‘kişisel gelişim’ meselesi…
“Yaşadığımız dünyevi çağ, temel bir varoluşçu belirsizlik ve sıkıntıyla dolu ve bu, kendimiz olarak kalmayı zorlaştırıyor. Bunun sonucu, çoğumuzun her tür rehberlik, terapi, koçluk, bilinçli farkındalık, pozitif psikoloji ve genel anlamda kişisel gelişim için kolay lokma haline gelmesi. Diyet, sağlık ve egzersiz gibi alanlarda, durmadan uyulacak yeni emirler ve rejimler üreten gerçek bir din peyda oldu. Bir gün, ne yememiz gerektiğine kan grubumuz karar veriyor, ertesi gün Taş Devri’nden atalarımız. Amacımızı ve yönümüzü kaybetmiş gibiyiz ve adeta son mutluluk, ilerleme ve başarı reçetesinin peşinde sağa sola koşup duruyoruz.”
Çalışmasının adına da yansıdığı gibi, kişisel gelişim çılgınlığında olduğumuz gibi kalabilmenin; kendimizi bulmanın değil, kendimizle yaşamanın yollarını araştırıyor Svend Brinkmann. Kendimiz olarak kalmayı ve belki de zamanla bu duruma ayak uydurmayı öğrenmemiz gerektiğini söylüyor. Peki, giderek gelişen ve daha önemlisi giderek hızlanan teknolojiye paralel olarak herkesin neredeyse her alanda ilerlediği ve hızlandığı bir zamanda sabit durmak, yerimizde saymak ne kadar mümkün?
Yedi adımlı bir rehber olarak nitelendirmek mümkün Kişisel Gelişim Çılgınlığında Kendiniz Kalabilmek isimli çalışmayı. Kitaptaki yedi bölümde amaç, okurun gelişim, uyum, terapi ve yaşam koçları bağımlılığından sıyrılmasına yardımcı olmak. Her bölüm bir tavsiyeyle başlıyor ve arkasından neden böyle davranmak gerektiğini açıklayıp örneklendiriyor. Söz konusu 7 adım –ya da 7 bölüm– şöyle sıralanmış:
1. İçine dönmeyi bırak
2. Hayatındaki olumsuzluklara odaklan
3. Hayır şapkanı tak
4. Duygularını bastır
5. Koçunu sepetle
6. Kişisel gelişim kitabı ya da biyografi yerine roman oku
7. Geçmişe tutun
Görüldüğü gibi biraz olumsuz / kasvetli bir bakış açısı var Svend Brinkmann’ın; bunun sebebi, Stoacı felsefecilerden ilham alması. (Bu seçimle ilgili ayrıntıları da kitabın “ek” bölümünde veriyor.) Bir diğer dikkat çekici unsur da, aslında tam da eleştirdiği kitaplardaki yöntemi benimsemesi. Sonuç olarak 7 adımlık, ‘hap’ bir yöntem öneriyor, “Sen, sevgili okur, bu yedi adımı uygularken kendin keşfedeceksin,” gibi ifadelere rastlıyoruz. Diğer bir deyişle, sanki “7 adımda kendin kal” başlıklı bir kitap okuyoruz gibi hissettirebilir bu örnekler. Ancak Svend Brinkmann, bunun farkında, gizlemiyor; özellikle belirtmiş hatta: “Başta, bu yedi adımlı rehberin adımlarından bir tanesi de ‘Asla yedi adımlı bir rehbere güvenme’ olacaktı. (…) Genel anlamda bu kitap, bir kişisel gelişim kitabı –tam da bu türü okumayı bırakmanızı sağlamak üzere tasarlanmış olsa da– ve yedi adımlı bir rehber kılığında bir kültür eleştirisi gibi okunmalı. Niyetiyse, iç benliğinize aşırı bağımlılığınızı kırmak ve daha bütün bir dünya görüşünü yüreklendirmek.”
KİŞİSEL GELİŞİM ÇILGINLIĞINDA KENDİNİZ KALABİLMEK
Svend Brinkmann
Çeviren: Mercan Yurdakuler
İletişim Yayınları, 2020, 136 s.
Şarkıcı / Yorumcu | Parça Adı | Albüm Adı | Süre |
---|---|---|---|